İçerdiği e vitamini, selenyum ve çinko cilt hücrelerinin yenilenmesini sağlayarak yaşlanmayı geciktirir. - Vücut içi organların performansı için B vitamini kompleksine ihtiyaç vardır. Kaz eti B vitaminleri bakımından oldukça zengindir. - Kalsiyum deposu olduğundan kemik ve diş sağlığını güçlendirir.

100 gramlık kaz etinde ortalama 25 gram kadar protein bulunur. Günlük protein ihtiyacı erkeklerde 56 gr. iken kadınlarda ise 46 gramdır. Bu oranlardan görülebildiği üzere 100 gram kaz etindeki protein, kadınların günlük protein ihtiyacının yarısından fazlasını karşılamaktadır. Protein hasar görmüş hücreleri onarır, yeni hücre dokusunun oluşumunu sağlar, oksijenin kan yoluyla organlara taşınmasını destekler.

Proteinler bağışıklığı da güçlendirir, pH seviyesini dengeleyip besinlerin iletiminden sorumludur. Kaz eti riboflavin, niasin, pantotenik asit, B1, B2, D, E, vitamin B-6, fosfor, demir, magnezyum ve selenyum açısından gayet iyi bir kaynaktır. Afrodizyak etkisi olan yiyeceklerden biri olan kaz eti, eski çağlarda bu amaçla bolca tüketildiği bilinmektedir.

Varşova’nın sesi gazetesinin bir haberinde, Avrupa ülkelerine kaz ihraç eden Polonya’dan ve kaz etinin faydalarından bahseder. Özellikle kaz ciğerinin lüks lokantalarda pahalı bir menü olarak satıldığını ve kaz etinin besleyici ve sağlıklı oluşuna genişçe yer vermiştir.

Yağ oranı yaklaşık olarak 4’den az ve lezzetli bir et olarak nitelenen kaz etinin hayvan yağları arasında en sağlıklı yağı içerdiği yazılmıştır. Kötü kolesterolü (LDL) azaltan, iyi kolesterolü artıran bir yağ içerdiğine vurgu yapılan kaz etinin diyetisyenler ve doktorlar tarafından genellikle sağlığı iyi olmayanlar için önerildiği belirtilmektedir.

B1, B2, D, E ve Niasinamid (B3 veya PP vitamini ) vitaminleri yanında fosfor, demir ve magnezyum bakımından zengin bir et olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca diyetisyenler kaz etinin sağlıklı bir et olduğunu ve zeytinyağı kadar faydalı etkileri de haberde yer almaktadır.

Kaz etinin besin spektrumuna göz attığımızda protein, potasyum, sodyum, kalsiyum ve fosfor bakımından da çok zengindir. Sayısız mineral ve vitaminin de az miktarlarda da olsa kaz etinde var olup, şeker oranının neredeyse kaz etinde var olmadığı dikkat çekmektedir. Kaz etinin hemen hemen şeker içermeyişinden dolayı faydalı bir hayvansal protein kaynağı olduğu fikrine varmak mümkündür.

Kaz etinde bulunan vitaminlerden biri olan Niacin’in kolesterol seviyesini azalttığı, dolaşımı düzelttiği, sinir sistemini stabil hale getirdiğini görebiliriz. Aynı zamanda protein, şeker ve yağ metabolizmasına yardım ettiği, yüksek kan basıncını azalttığı, deri, dil ve sindirim sistemine yardımcı olduğu, pellegrayı önlediği, enerjiyi artırdığı bildirilmektedir.

Polonya’da yapılan bir araştırmada kazların kas, karaciğer ve böbreklerinde manganez, bakır, çinko, demir, kadmium, merkuri ve kurşun konsantrasyonları saptanmıştır. Manganez miktarının tavşan ve koyun etinden hatta diğer hayvanların etinden daha fazla olduğu görülmüştür.

Tüm bu özelliklerinin yanında kaz etinin tadı ve kokusunun hoş olması da kaz etinin üstün özelliklerindendir.

Sonuç olarak; tüm kaynaklar ve bilgiler değerlendirildiğinde, kaz etinin tehlikeli bir kolesterol kaynağı olmadığı, şeker oranının neredeyse sıfıra yakın, protein oranının yüksek, yağ oranının az, ancak vitamin ve mineral içeriğinin çeşitli olduğu görülmektedir.

Kaz eti yüksek besleyici değeri yanında düşük yağ ve kolesterol içeriği bakımından sağlıklı bir et türü olup, çeşitli yemekleri yapılabilmektedir. Kaz ciğeri ülkemiz için henüz önemli olmasa da dünyada sevilerek tüketilen ve lüks lokantalarda kıymetli bir yemek olarak yerini almaktadır.

Kaz yağı kışlık yemeklik yağ ihtiyacını karşılamaktadır.

Kaz eti lezzetli bir ettir. Kızartıldığında ağızda parçalanabilen altın rengindeki derisi ile çok nefis bir ziyafet yemeği oluşturur.

Kaz etinin her kilogramında tavuk etinden çok daha fazla enerji vardır. Çünkü kazların değerlendirilebilen kısımlarında iki katı daha fazla yağ bulunmaktadır.

Kazlar et için beslendiklerinde şaşırtıcı bir canlı ağırlığa ulaşırlar ve bu konuda diğer kanatlı türlerine göre daha iyidirler.

Yılın belli zamanlarında tüketilmesi tavsiye edilen kaz eti oldukça lezzetli bir kümes hayvanıdır. Et yemeklerinde kullanılan kaz eti, dünyada sevilerek tüketilen beyaz etler arasındadır. Kaz etinin faydaları ve besin değerleri yüksektir.

Kaz Eti Nasıl Pişirilir?

Kaz eti pişirme haşlama ve fırında kızartma şeklinde yapılabilir. Tencerede kaz haşlama için satın alınan ya da kesilen kaz iyice yıkanarak kanat ve but bölgelerinden kesilir. Kesilen kazın iç ve dış kesimleri kalın tuz ile tuzlanarak 2 gün boyunca buzdolabında dinlenmeye bırakılır. Bu işlem kaz etinin lezzetlenmesini sağlar. Bekleyen kaz tuzlarından arındırmak için yıkanır ve büyük bir tencereye alınarak, üstleri kaplanana kadar su eklenerek kısık ateşte etler yumuşayana kadar pişirilir.

Peki, kaz eti nasıl yenir? Tenceredeki kaz çıkartılarak parçalara ayrılır. Kalan kaz suyu ile çorba ya da pilav yapılarak parçalanan kaz etleri ile birlikte servis edilebilir. Fırında kaz için de kesilen kazın tuzlanarak buzdolabında ya da havadar bir yerde 2 gün dinlendirilmesi gerekir. 2 günün sonunda kaz eti peçeteyle silinerek tuzlarından arındırılır. Oda sıcaklığında birkaç saat bekletilir. Fırın 160 dereceye ısıtılır ve kaz iğne ya da sivri bir uca sahip bıçak ile birkaç yerinden delinir. Delme işleminde sadece kazın derisinin delinmesi gerekir. Mümkün olduğunca kaz etine zarar gelmemesi sağlanır.

Peki, kaz eti kaç saatte pişer? Tuz, karabiber, kırmızıbiber gibi baharatlar eklenerek derin bir kızartma tavasına kaz alınır ve yaklaşık bir saat fırında pişirilir. Bu süre sonunda kaz ters yüz edilerek 1 sat daha pişirilir. Yaklaşık olarak 2 saat pişirilen kaz, fırın ısısı 135 dereceye düşürülerek 30-45 dakika daha fırında bırakılır. Yumuşayan ve kızaran kaz eti fırından çıkarılarak servis edilmeye hazır hale gelir